“Ramazanın çıktısı” olur mu? Orucun/ramazanın bir hedefi varsa elbette çıktısı olacaktır. Orucun hedefi insanı takvalı yapmaktır. Bunu ilgili oruç ayetinden(Bakara 2/183) anlıyoruz. Demek ki oruç aslında bir takva eylemidir. Salt aç ve susuz kalma ya da midesel bir eylem değildir. Ramazanı ramazan yapan üç ana sütundan bahsetmiştik. Bunlar; Kur’an, oruç ve infak. Bu üç eksen etrafında  dolu-dolu geçen bir ramazanın getirisi de /çıktısı da o derece fazla olacaktır elbet. Ramazanı geride bıraktığımızda, Şevval’den itibaren ramazanın çıktısına bir başka deyişle sonucuna  bakacağız. Ramazandan bize nasıl bir tablo kalmış değerlendirmeler yapacağız. Eğer geride bıraktığımız ramazan bize manevi kazancı yüksek çıktılar bırakmışsa ne mutlu bize. Sözünü ettiğimiz ramazan çıktıları neler olabilir? Ramazanda oruç ile muazzam bir terbiye edindik. Nefsimize hakim olmayı öğrendik. Az yemeyi, israf etmemeyi öğrendik. Fakir-fukarayı gözetmeyi, yardımlaşma ve dayanışmayı öğrendik. Dilimize hakim olmayı, yalan konuşmamayı, gıybet etmemeyi öğrendik. Harama göz dikmemeyi, harama el uzatmamayı, harama gitmemeyi öğrendik. Ramazanda oruç ile kötü alışkanlıklarımızdan vazgeçtik değil mi? İçki içen kardeşlerimiz içkinin şeytan işi bir pislik olduğu(Maide 5/90-91)şuuruna vararak içkiyi bıraktı. Namaza serin olan kardeşlerimiz namazın “dinin direği” olduğu, günde beş defa Rabbimizle özel randevu olduğu şuuruna vararak artık beş vakit namaza başladı ve bir daha bırakmamaya söz verdi, tevbe-i nasuh etti(Tahrim 66/8) Kur’an’ın doğduğu ay olması hasebiyle Kur’an ile arkadaş olduk. Kur’an okuması bilmeyenlerimiz bu büyük hatasının farkına vararak hemen Kur’an okumayı öğrenmeye koyuldular. Bilenler de daha güzel okumayı ve hepsinden önemlisi de anlama noktasında gayret ettiler ve anlama merkezli Kur’an okumaya başladılar. Oruç ile takva bilincine ulaştık bu ayda. Zira oruç muazzam bir takva eylemidir(Bakara 2/183)Takva manevi bağışıklık sistemidir. Nasıl ki  vücudumuzun biyolojik bağışıklık sistemi kuvvetli olunca hastalıklar vücuda giremiyorsa manevi bağışıklı sistemimiz de kuvvetliyse şeytanın ve  nefsin manevi bünyemize olan saldırıları  etkisiz hale gelir. Zira takva bize koruma kalkanı sağlar. Nitekim Allah Rasulü(sav) de orucu kalkana benzetmiştir. Ramazanda  orucun da bizi tutması için oruç tuttuk. Orucun bizi tutup tutmadığı Şevval’den itibaren belli olacak. Oruç ile kazandığımız güzellikler ramazanda kalıyorsa oruç bizi sadece bir ay tutmuş demektir. Halbuki, oruç bizi diğer on bir ayda da tutmalı. Böyle olursa ne olur biliyor musunuz? Bir ömür ramazanlaşmış bir hayata sahip olunur. Hayat ramazanlaşmış olur. Bunun tabii sonucu da dünyamız ramazanlaşmış olur. Dünyamız ramazan olunca ahiretimiz de bayram olacaktır. Ahirette bayram edeceksek, hayalimiz bu ise dünyamızı ramazana çevirmek zorundayız. Bayramınız mübarek olsun.