Hamidiye bölgesi Pazar hudutlarına dahil yerleşim alanı olmasına rağmen bu bölge Pazar-Ardeşen-Hemşin-Ç.Hemşin ve Fındıklı ilçelerini kapsayan pilot bir yerleşim alanına dönüşmüştür. Bu bölgede Bölge Hastanesi ve Bölge Adliyesinin kurulmuş olması önemini bir kat daha artırmıştır. Yerleşim alanları Pazar ve Ardeşen’den bu güzergâha doğru kaymaktadır. Adeta Pazar ve Ardeşen’in dışında yeni bir ilçe pozisyonuna gelmiş gözüküyor. İleride bu yer Pazar ve Ardeşen’in nüfusunu yakalayacaktır. Pazar hudutları dâhilinde oluşu Pazar’ın yükünü artırmıştır. Bu yerde Pazar Belediyesi tarafından ilçenin Hamidiye, Ocak ve Sahil köylerinin sahil kesimini kapsayan kanalizasyon yapım işi ihale edilerek yer teslimi gerçekleştirildi. Toplamda 120 Hektarı kapsayan kanalizasyon inşaatı, 8 kilometrelik şebeke hattı ve bin 700 metre terfi ile 1 adet terfi merkezinden oluşuyor. Tüm projenin toplam maliyeti, KDV hariç 8 milyon 500 bin lira. Ayrıca bu yerin İmar çalışmaları da Pazar Belediyesince ihale yapılmış bunun için de KDV dâhil 200 milyon TL ödeme yapılacak. Görüldüğü gibi Pazar ilçesine dahil olan bu bölgeden bir çok ilçe istifade etmesine rağmen maddi yükünü Pazar Belediyesi çekmektedir. Ben bu bölgenin İki kardeş ilçe arasında sürtüşmeye dönüşmesine üzülüyorum. Hastane ve Adliye’nin Hamidiye’de kurulmuş olmasını neden göstererek, iki ilçenin çok değerli vatandaşlarının hiç yoktan sebepler üreterek öncelikle taşıma meselesinden dolayı kırgınlığa sebebiyet vermesi, bizim gibi birbirine kaynaşmış iki ilçenin asil kişiliğine yakışmamaktadır. Bizler Pazar ve Ardeşen olarak tünelin bu tarafında çok mağdur edilmiş bir konumdaydık. Şimdi ise yeniden bir kalkınma hamlesi ile yatırımlar gelmeye başladı. Öncelikle Bölge Hastanesinin adı üzerinde yapılan yersiz tartışmalardan sonra Kaçkar Devlet Hastanesi adını alması ile son bulmuş. Ve güzel de biz isim bulunmuşken, ardından yine bu güzide kuruluşumuz hakkında olumsuz çıkış ve davranışlarda bulunulması yöremize büyük zarar veriyor. Yeni Kurulmuş Hastanemizin elbette bazı aksayan yönleri olacaktır. Bizler bu eksikliklerimizin giderilmesi için ilgilileri ikaz etmemiz gerekirken kurumu yıpratmaya çalışıyoruz. Eskiden hastalarımızı Trabzon ve Rize’ye götürürken büyük sıkıntılar çekiyorduk. Gittiğimiz hastanelerde dört ve beş kişilik yataklarda tıka basa dolu hastalardan fırsat bulup hastamızın yanında refakatçi bile kalamıyorduk. O günlerden bu günlere gelmemizi hiçten görüp basit meselelerden dolayı Hastanemizin adına yapılan olumsuz tavır ve düşünceleri kabul etmek mümkün değil. Ben daha önce Kaçkar hastanemizle ilgili yazı kaleme almıştım. Ardından ise acil de bazı sıkıntıları sizinle paylaşmıştım. Bu konuları çok değerli Başhekimimiz Ali Bey’le ve diğer birkaç değerli hekimlerle istişare ettik. Kendileri bazı eksikliklerinin olmasının gayet makul karşılanması gerektiğini dile getirdiler. Buna rağmen birçok branşta doktorların hastanemizde bulunması başarılı ameliyatların gerçekleşmesi küçümsenecek bir durum değildir. Hasta- Hekim arasında bazen meydana gelen nahoş olayların cereyan etmesi doktorlara hiçbir şey kaybettirmez. Nihayetinde hekimlerimiz buradan gider başka bir hastanede yine görevine devam ederler. Lakin kaybeden biz oluruz. Ben bizzat içinde bulunduğum teşkilat çalışmalarında Pazar Devlet Hastanesine bir adet dahiliye uzmanı ve çocuk hekimi görevlendirilmesi için o dönem ilçe başkanımızla birlikte üç kez Ankara’ya Sağlık Bakanlığına gittiğimi bugün gibi hatırlıyorum. O günlerden bu günlere kolay gelinmedi. Şimdi geçiş süreci yaşanıyor. Pazar-Ardeşen-Hemşin-Ç.Hemşin ve Fındıklı ilçelerinde yaşayan çok değerli kardeşlerimin bu güzide kurumumuzu ve burada görev yapan Hekimlerimizden tutun en alt çalışanlarına kadar her bir ferdine sahip çıkması gerekir. Bizim geçmişte yaşadığımız sıkıntıları hiç olmazsa bizden sonraki kuşaklara yaşatmayalım. Bu süreçte ilçeler birbirine kenetlenerek birlik ve beraberlik içinde hareket edip Hastanemize sahip çıkmamız gerekiyor. Hekimlerimizin ve çalışanların morallerini yüksek tutup onlardan verim almamız için çalışmamız lazımdır. İki ilçeyi birbirine düşürmek isteyenlerin eline koz vermemeliyiz. Geçmişte Ardeşen’den Pazar’a öğrenciler gelir aynı okulda ders görürdük. Biz de sinema seyretmek için hafta sonları Ardeşen’e giderdik. Çok güzel anılarımızı paylaştığımız Hamidiye bölgesinde Pazarlı ve Ardeşenli sporseverler ile aynı takımda top oynardık. Şimdi bu bölge bizim ortak kullandığımız bir alan haline geldi. Bu yerlerin tapusu sende bende kavgası ve tartışmasına ne gerek var? Yerlerin tapusu mal sahibi Allah’ındır. Bizler sadece emanetçiyiz. O yüzden isimler, tapular ve alanlara takılıp gideceğimize, bu güzelim yerde bölgemize hizmet eden Kaçkar Devlet Hastanemize sahip çıkalım. Olumsuz açıklama yapıp kurumu yıpratmaya çalışan dış ve iç mihraklara da fırsat vermeyelim.