Abdullah UZUN
Köşe Yazarı
Abdullah UZUN
 

BU TELEFON ÇILGINLIĞI NEREYE VARACAK?

Baş döndürücü hızla gelişen teknolojinin her gün yeni bir ürünü piyasaya sürmesi ile başlayan getirim kazanma hırsı sanayicilerin işini oldukça rahatlatıyor. Bir zamanlar gazete kuponlarıyla ülkemize girmeye başlayan cep telefon furyası bugün her evde kaç nüfus varsa her birine ulaşmış durumdadır. Çocuğundan yaşlısına kadar kullanılmaya başlanan cep telefonlarının faydalarının yanında bir o kadar da zararları vardır. Bu telefonların “medenice kullanma” kılavuzu ne yazık ki olmadığından bizim gibi ülkelerde bayağı sorunları da peşine takıyor. En üst tabakadan en alt tabakaya kadar ceplerde taşınan telefonlar dar gelirlilerden tut, gelir seviyesine göre her sınıf için marka telefonlar piyasada satılıyor. ”Alo“ demenin de bir adabı vardır. Bu adap ne yazık ki cep telefonlarıyla birlikte bazı kesimce maziye göçtü gitti. Telefonunun yirmi dört saat açık olması gerekenler de bu işe çok sıkılmış olacak ki acil bir işiniz olduğunda aramanız gereken kişiyi aradığınızda, “Şu an ulaşılamıyor. Az sonra tekrar arayın” gibi sıkıcı bir mesaj ile karşılaşıyorsunuz. Sizin için çok önem arz eden bir konu, bir diğer yetkili ve etkili için hiçbir değer taşımıyor. O zaman şunu sormamız gerekmez mi: “Neden bu cihazı taşıyorsunuz?” Buna ”Sana cevap vermek için mi taşımam gerekir?” diyenler de olabilir. Ben de ”Evet bana ve diğerlerine bulunduğunuz konum itibarıyla cevap vermek zorundasınız” derim. Camiye giriyorsunuz imam namaza başlamadan ”cep telefonlarınızı kapayın” diyor. Namaz başlıyor telefon çalıyor. Hem de ne çalış; camiyi gazinoya çeviriyor. Bir insan bu denli dalgın bir vaziyette namaz kılmak için camiye nasıl yol bulup gelebiliyor? Hayret etmemek elde değil. Yine bir toplantıda kapanması veya sessize alınması gereken telefon konuşmanın tam ortasında ani bir çığlıkla ortalığı toz duman ediyor. Ve o toplantı artık bir daha asla başladığı gibi devam etmiyor. Siz bu gibi olayları istediğiniz kadar sayabilirsiniz. Telefonlar konuşmaktan çok oyun, internet ve diğer sanal âlemlerde de kullanılmaya başlandı. Bunun ne denli zararlı ve tehlikeli olduğu iş işten geçtikten sonra anlaşılacaktır. Babada telefon, annede telefon kız ve erkek çocuklarda ayrı ayrı telefon ve her birine ya fatura hattı ya da kontur ücreti yük olarak ekonomik zarara sebebiyet veriyor. Ve biz de ekonomik sıkıntıdan dem vurup duruyoruz. Elbette bunca gideri cebinde lüks olarak taşıyanın o oranda da kaybı olacaktır. Konuşma adabı ve zamanı ayarlayamayanların gideri bir o kadar daha fazla oluyor. Bu da aileler arasında tartışmalara neden oluyor. Telefon kullanımı da artık eğitim ve öğretim müfredatlarına girmesi gerekir. Sosyal bir yara olarak karşımıza çıkan bu bağımlılık bugünden tedavi edilmediği takdirde, hem aileler hem de devletimize büyük ekonomik zararlar verecektir. Bu işi yapan yabancı sermayeye de destek vermiş olacağız. Verilen bu desteğin de yine bizim gibi ülkelere zararı dokunacaktır. Her teknolojik aletten faydalanmak tüm insanlık âleminin hakkıdır. Buna diyeceğimiz yoktur. Lakin işine gücüne yuvasına eşine kavuşmayan ve rüştünü ispat edememiş, kendi gelirini elde edememiş, önünde engelleri bulunan, hayalinde kurduğu yaşam standartlarına kavuşmayı hedefleyen gençlerin, cep telefonlarına ne kadar ihtiyaçları vardır? Okuması, kendisine, ailesine, devletine ve insanlık dünyasına faydalı bir fert olması gereken gencin belirli bir süre bunun gibi hafızayı dağıtacak aletlerden uzak durması gerekmez mi? Kısacası her işimizde bir yandan kendimizden sorumlu olduğumuz gibi, diğer yandan da çevremizle iç içe yaşadığımızdan dolayı ayrı bir davranış tarzımız olması gerekir. Bu, konuşmamızda, giyim kuşamımızda olduğu gibi, teknolojik aletlerde de aynıdır. Cep telefonu kullananlarında belli sorumlulukları vardır. Bu sorumluluklar aldığınız telefonun kullanma kılavuzunda yazmaya bilir ama toplum içindeki hayat okulunda fazlasıyla bulunduğuna inanıyorum. Aileler ve eğitim kurumları bu işe ortak el atmalıdır. Bugün “bana ne” diyenlerin yarın geç kalmamaları için bugünden tedbir almaları gerekir.
Ekleme Tarihi: 14 Nisan 2012 -Cumartesi

BU TELEFON ÇILGINLIĞI NEREYE VARACAK?

Baş döndürücü hızla gelişen teknolojinin her gün yeni bir ürünü piyasaya sürmesi ile başlayan getirim kazanma hırsı sanayicilerin işini oldukça rahatlatıyor. Bir zamanlar gazete kuponlarıyla ülkemize girmeye başlayan cep telefon furyası bugün her evde kaç nüfus varsa her birine ulaşmış durumdadır. Çocuğundan yaşlısına kadar kullanılmaya başlanan cep telefonlarının faydalarının yanında bir o kadar da zararları vardır. Bu telefonların “medenice kullanma” kılavuzu ne yazık ki olmadığından bizim gibi ülkelerde bayağı sorunları da peşine takıyor. En üst tabakadan en alt tabakaya kadar ceplerde taşınan telefonlar dar gelirlilerden tut, gelir seviyesine göre her sınıf için marka telefonlar piyasada satılıyor.

”Alo“ demenin de bir adabı vardır. Bu adap ne yazık ki cep telefonlarıyla birlikte bazı kesimce maziye göçtü gitti. Telefonunun yirmi dört saat açık olması gerekenler de bu işe çok sıkılmış olacak ki acil bir işiniz olduğunda aramanız gereken kişiyi aradığınızda, “Şu an ulaşılamıyor. Az sonra tekrar arayın” gibi sıkıcı bir mesaj ile karşılaşıyorsunuz. Sizin için çok önem arz eden bir konu, bir diğer yetkili ve etkili için hiçbir değer taşımıyor. O zaman şunu sormamız gerekmez mi: “Neden bu cihazı taşıyorsunuz?” Buna ”Sana cevap vermek için mi taşımam gerekir?” diyenler de olabilir. Ben de ”Evet bana ve diğerlerine bulunduğunuz konum itibarıyla cevap vermek zorundasınız” derim.

Camiye giriyorsunuz imam namaza başlamadan ”cep telefonlarınızı kapayın” diyor. Namaz başlıyor telefon çalıyor. Hem de ne çalış; camiyi gazinoya çeviriyor. Bir insan bu denli dalgın bir vaziyette namaz kılmak için camiye nasıl yol bulup gelebiliyor? Hayret etmemek elde değil. Yine bir toplantıda kapanması veya sessize alınması gereken telefon konuşmanın tam ortasında ani bir çığlıkla ortalığı toz duman ediyor. Ve o toplantı artık bir daha asla başladığı gibi devam etmiyor.

Siz bu gibi olayları istediğiniz kadar sayabilirsiniz. Telefonlar konuşmaktan çok oyun, internet ve diğer sanal âlemlerde de kullanılmaya başlandı. Bunun ne denli zararlı ve tehlikeli olduğu iş işten geçtikten sonra anlaşılacaktır. Babada telefon, annede telefon kız ve erkek çocuklarda ayrı ayrı telefon ve her birine ya fatura hattı ya da kontur ücreti yük olarak ekonomik zarara sebebiyet veriyor. Ve biz de ekonomik sıkıntıdan dem vurup duruyoruz. Elbette bunca gideri cebinde lüks olarak taşıyanın o oranda da kaybı olacaktır.

Konuşma adabı ve zamanı ayarlayamayanların gideri bir o kadar daha fazla oluyor. Bu da aileler arasında tartışmalara neden oluyor. Telefon kullanımı da artık eğitim ve öğretim müfredatlarına girmesi gerekir. Sosyal bir yara olarak karşımıza çıkan bu bağımlılık bugünden tedavi edilmediği takdirde, hem aileler hem de devletimize büyük ekonomik zararlar verecektir. Bu işi yapan yabancı sermayeye de destek vermiş olacağız. Verilen bu desteğin de yine bizim gibi ülkelere zararı dokunacaktır. Her teknolojik aletten faydalanmak tüm insanlık âleminin hakkıdır. Buna diyeceğimiz yoktur. Lakin işine gücüne yuvasına eşine kavuşmayan ve rüştünü ispat edememiş, kendi gelirini elde edememiş, önünde engelleri bulunan, hayalinde kurduğu yaşam standartlarına kavuşmayı hedefleyen gençlerin, cep telefonlarına ne kadar ihtiyaçları vardır? Okuması, kendisine, ailesine, devletine ve insanlık dünyasına faydalı bir fert olması gereken gencin belirli bir süre bunun gibi hafızayı dağıtacak aletlerden uzak durması gerekmez mi? Kısacası her işimizde bir yandan kendimizden sorumlu olduğumuz gibi, diğer yandan da çevremizle iç içe yaşadığımızdan dolayı ayrı bir davranış tarzımız olması gerekir. Bu, konuşmamızda, giyim kuşamımızda olduğu gibi, teknolojik aletlerde de aynıdır. Cep telefonu kullananlarında belli sorumlulukları vardır. Bu sorumluluklar aldığınız telefonun kullanma kılavuzunda yazmaya bilir ama toplum içindeki hayat okulunda fazlasıyla bulunduğuna inanıyorum. Aileler ve eğitim kurumları bu işe ortak e
l atmalıdır. Bugün “bana ne” diyenlerin yarın geç kalmamaları için bugünden tedbir almaları gerekir.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberguven.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.