Karakoyunlular Kıbrıs Türklerinin Yanında

Karakoyunlular Federasyonu Genel Başkanı Ardeşenli Engin Önkibar, 25 Temmuz 2023 günü KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar'ı ziyaret etti.

Kıbrıs Türklerinin haklı davasını desteklemek amacıyla merkezi Rize ilinde bulunan Karakoyunlular Federasyonu Genel Başkanı Önkibar, adaya giderek Barış Harekatı’nın 49. Yıldönümünde soydaşlarla bir araya geldi. Ziyaret sırasında tarihçi-yazar Mehmet Fatih Bekirhan’ın “Kara Koyunlular Tarihi” adlı kitabını da Cumhurbaşkanı Tatar'a takdim eden Önkibar; “Karakoyunlular Federasyonu olarak her daim Kıbrıs Türklerinin haklı davasını destekleyeceklerini” ifade etti. Önkibar, adadaki temas ve ziyaretlerini önümüzdeki günlerde de devam ettirecek. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ı Rize’ye davet ettiğini belirten  Önkibar, Tatar’ın memnuniyet duyduğunu ve Rize’ye geleceğini söyledi. Doğu Akdeniz’de yer alan Kıbrıs adası, Türkiye, İsrail, Mısır ve Suriye’ye yakın olmasının yanı sıra, Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının da kavşak noktasında olması sebebiyle birinci derecede stratejik öneme sahiptir. Bu coğrafik hassasiyeti, tarihin eski çağlarından itibaren devam etmektedir. Osmanlı Devleti de bu sebeple Kıbrıs’a sahip olmak istemiş ve 1571’de adayı fethederken 70 bin şehit vererek bir donanmasını da kaybetmiştir. Üç yüz yıldan fazla bir müddet Türk hakimiyetinde kalan Kıbrıs adası ne yazık ki, 1878 yılında İngiliz hakimiyetine terk edilmiştir. Bu tarihten sonra Kıbrıs Türkleri için kara günler başlamış ve Türkler sistemli olarak baskı, sürgün ve soykırıma uğratılarak nüfusları azaltılmıştır. Yaşanan sıkıntıların sonunda, 1960 senesinde adanın yerleşik iki halkı olan Türk ve Rumların yönetimde ortak olduğu, uluslararası antlaşmalar gereğince Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmuştur. 1959’da Zürih’te imzalanan antlaşma uyarınca, İngiltere, Türkiye ve Yunanistan ada da garantör ülkeler olarak belirlenmiştir, ancak; Türk düşmanı olan Rum terör örgütleri ve Yunanistan bu antlaşmalara sadık kalmayarak 1963’ten itibaren adada şiddete başvurarak Türkleri yönetimden uzaklaştırmıştır. 1967’de Yunanistan’da askeri darbe sonucunda Kıbrıslı Rum çetelere destek verme kararı alınmış ve sivil Türklere karşı terör saldırıları başlamıştır. Bunun üzerine Türkiye tarafından yapılan “uluslararası antlaşmalardan doğan garantörlük hakkını kullanacağını” açıklaması üzerine Yunan askerleri adadan çekilmiştir. Adada kurulan EOKA adlı Yunanistan destekli Rum terör örgütünün saldırıları ve Yunan silahlı kuvvetlerine bağlı çok sayıda tank destekli askeri birliğin Türklere saldırarak toplu katliam yapmaları Türkiye’de infiale sebep olmuştur. Türkiye uluslararası kamuoyunu harekete geçirmeye çalışmış, ancak, sönen Türk’ün ocağı, toprağa düşen Türk’ün evladı olunca, dünya her zaman olduğu gibi görmemezlikten gelmiştir. Adada Türk köyleri basılmaya, Türkler toplu halde katledilmeye devam ederken, Yunan destekli Rum terör örgütü darbe yaparak Kıbrıs Cumhurbaşkanı Başpiskopos Makarios’u devirecektir. EOKA’nın amacı; oldubittiye getirerek adayı doğrudan Yunanistan’a bağlamak ve Türk nüfusu tamamen ortadan kaldırmaktır. Gelişmeler üzerine Türkiye İngiltere’yi adaya müdahale için göreve çağırır, İngiltere kabul etmez. Soydaşlarının hakkını, hukukunu korumak için savaşı göze alan Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bülent ECEVİT ve yardımcısı Necmettin ERBAKAN’ın talimatıyla Türk Silahlı Kuvvetleri 20 Temmuz 1974 tarihinde harekete geçecektir. Adadaki tank destekli Yunan alayları ve çocuk katili Rum çeteleri Türk askerinin önünde dayanamayarak ardına bakmadan kaçacaktır. Böylece, Kıbrıs Türklerinin varlığı güvence altına alınmış olur ve 13 Şubat 1975’te Kıbrıs Türk Federe Devleti kurulur. 15 Kasım 1983 tarihinde ise bağımsız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edilir. Kıbrıs’ta bağımsız Türk devleti kurulmasından sonra her zaman haksızların yanında yer alan Batı ülkeleri, Türkleri görmezden gelerek Rum kesimiyle ilişkilerini devam ettirir.