Yaşayan Ölüler Şehrinde Çelişkili Tövbeler

Şiir (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 07.12.2012 - 10:08, Güncelleme: 07.12.2012 - 10:08 7227+ kez okundu.
 

Yaşayan Ölüler Şehrinde Çelişkili Tövbeler

Gazze’nin arka sokaklarında bir çocuk-ŞİİR
Gazze’nin arka sokaklarında bir çocuk Soluk soluğa koşuyordu ve ellerinde Horoz şekeri gibi ölümü tutuyordu suspus konuşkan dillerim Çöller kadar sessiz kelimeler Gidip geliyor dilimin ucunda esmer elli çocuk Kudüs kirpiklerimde, küllerinde kıvranan sancılı bir Anka bu gece Ansızın çıkıp gelince siyon yıldızı, dayayınca arsız dudaklarını Çocukların masum dudaklarına, söküp alınca iliklerinden bütün masalları İki mısra arası bir şiire sığışabilir diyorlar çocuk ve barut Yaşayan ölüler şehrinde kan akarken oluk oluk Vicdanıma kan sıçramadı ki diyor insanlık Utanç içinde gölgelere saklıyor kendini aydınlık Sırtını sıvazlayıp ipin ucunda sallanan kelebeklerin Köküne kibrit suyu ,İnsandan önce öldü insanlık Söyle bana Şimdi sana maviyi kim anlatabilir esmer elli çocuk Vahalar küçük bedenlere dar gelecek tabut bu gece Tövbe çukurları kazıyor ironik merhametle kendi bedeninde Ağlama yavrucağım İncinir kirpiklerin Yanar tutuşur Filistin Siyah avuçlarında ana rahminden kopardığın kan Ebabil pençesinde nur senin "parmak uçların" Sakın utanma, saklama yavrucağım Kara olur elleri, kaderi kırılmış kalemle yazılan çocukların Bak Davud’un dudaklarında şaha kalkmış Allahû Ekber Semâda secdeye durmuş küçük ölülere ağlayan melekler Çiçek açmış musallada kara sabun, beyaz güler gibi Yedi kollu şamdan evleri aydınlatsın diye mi öldün sen Şimdi aydınlığı sana kim anlatacak esmer elli çocuk  
Gazze’nin arka sokaklarında bir çocuk-ŞİİR










Gazze’nin arka sokaklarında bir çocuk
Soluk soluğa koşuyordu
ve ellerinde
Horoz şekeri gibi ölümü tutuyordu

suspus konuşkan dillerim
Çöller kadar sessiz kelimeler
Gidip geliyor dilimin ucunda esmer elli çocuk
Kudüs kirpiklerimde, küllerinde kıvranan sancılı bir Anka bu gece
Ansızın çıkıp gelince siyon yıldızı, dayayınca arsız dudaklarını
Çocukların masum dudaklarına, söküp alınca iliklerinden bütün masalları
İki mısra arası bir şiire sığışabilir diyorlar çocuk ve barut

Yaşayan ölüler şehrinde kan akarken oluk oluk
Vicdanıma kan sıçramadı ki diyor insanlık
Utanç içinde gölgelere saklıyor kendini aydınlık
Sırtını sıvazlayıp ipin ucunda sallanan kelebeklerin
Köküne kibrit suyu ,İnsandan önce öldü insanlık
Söyle bana
Şimdi sana maviyi kim anlatabilir esmer elli çocuk

Vahalar küçük bedenlere dar gelecek tabut bu gece
Tövbe çukurları kazıyor ironik merhametle kendi bedeninde
Ağlama yavrucağım İncinir kirpiklerin Yanar tutuşur Filistin
Siyah avuçlarında ana rahminden kopardığın kan
Ebabil pençesinde nur senin "parmak uçların"
Sakın utanma, saklama yavrucağım

Kara olur elleri, kaderi kırılmış kalemle yazılan çocukların
Bak Davud’un dudaklarında şaha kalkmış Allahû Ekber
Semâda secdeye durmuş küçük ölülere ağlayan melekler
Çiçek açmış musallada kara sabun, beyaz güler gibi
Yedi kollu şamdan evleri aydınlatsın diye mi öldün sen
Şimdi aydınlığı sana kim anlatacak esmer elli çocuk

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberguven.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.