Griplere karşı dikkat

Son günlerde ülke çağında yaygın olarak görülen çeşitli gribal hastalıklar Rize`de de yaygın olarak görülüyor. Konuyla ilgili Rize İl Sağlık Müdürü Mustafa Tepe bir basın bildirisi yayımladı.

İl Sağlık Müdürü Dr Mustafa Tepe, son zamanlarda ülkemiz genelinde olduğu gibi ilimizde de grip vakalarında önemli bir artış yaşanmaktadır. Tepe, yaptığı açıklamada, “Söz konusu bu artış asla salgın boyutunda olmasa da yine de normal zamanlara oranla daha sık rastlanması sebebiyle daha fazla tedbir almamızı gerektirmektedir. Bu sebeple özellikle bebek ve çocuklar, her zamankinden daha fazla koruma altına alınmalıdır. Okulların tatile girmesi ile birlikte özellikle soğuk havalarda mümkünse dışarı çıkartılmamalıdırlar. Tüm aile fertlerinin eve giriş ve çıkışlarda ellerini yıkamalarına özen gösterilmelidir. Hasta olan çocukları asla diğer çocuklarla bir arada bulundurmamalı ve ev ziyaretlerinde yanlarında götürmemelidir” dedi. Tepe, İlimiz genelinde aile hekimlerimiz dâhil tüm hekimlerimiz grip vakaları konusunda son derece bilgili olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: “Hekimlerimiz konuyla ilgili halkımızın sağlığını yakinen takip etmektedirler. Hastanelerimizde çok ağır seyreden grip hastalarımız için izole bölümlerimiz ayrılmış olup; söz konusu hastalarımızın tedavisi bu alanlarda yapılmaktadır. Ülkemiz genelinde ve ilimizde son zamanlarda domuz gribinin (H1N1) yanı sıra (H3N2) denen ikinci bir grip tipi daha sık gözükmektedir. Bu gribin genel belirtilerinin ani başlaması ve ağır bir tablo ile seyretmesi nedeniyle insanlarımız haklı olarak endişelenmiş ve hastanelerimize akın etmiştir.” Tepe, “Diğer griplerde hafif boğaz ağrısı olurken, bu grip tipinde daha ziyade boğazda geniş yerleşimli veya burun boşluklarının arka kısımlarında yanma ve kazınma hissiyle kendini göstermekte ve bu boğaz ağrısı birkaç gün sürebilmektedir. Yüksek ateş, ani yaygın kas ve kemik ağrıları, aşırı yorgunluk, titreme, baş ağrısı, öksürük gibi diğer grip bulguları bu grip tipinde daha çabuk ortaya çıkmaktadır. Ama genel duruma bakıldığında H3N2 virüsü için risk grupları dışında hayatı tehdit etmeyen ancak insanı bezdiren ve uğraştıran bir virüs olduğu söylenebilir” diye belirtti. Tepe, ”İster domuz gribi(H1N1) olsun, ister (H3N2) gribi olsun ya da diğer grip virüsleri olsun özellikle yaşlılar, bağışıklık sistemi zayıf olanlar, müzmin akciğer, karaciğer, kalp yetersizliği bulunan hastalar, diyabet hastaları ve çocuklarda ağır seyrederler. Özellikle bu grip insanların daha dikkatli olmaları, daha dikkatli korunmaları gerekmektedir. Gripten korunmak için en önemli tedbir elleri bol sabunlu suyla 15-20 saniye kadar sıkça yıkamaktır. Özellikle dışardan eve gelindiğinde ellerin hemen yıkanması çok önemlidir. Yine gripli kimselerin mümkün mertebe toplu yaşam alanlarından uzak durması gerekmektedir. Beslenme olarak bol sıvı alınmalı, vücut direncini arttıran yeşil çay başta olmak üzere doğal yoğurt, sarımsak, sebze ve meyveler tüketilmelidir. Genellikle gribal durumu olanlar bir veya iki haftalık sürede tamamen iyileşirler. Ancak özellikle 65 yaş üzeri kişilerde, yine bahsettiğimiz kronik hastalığı olanlarda, bağışıklık sistemi bozuk veya yetersiz çocuklarda tıbbi desteğe mutlaka başvurulmalıdır” diye konuştu.