esenyurt escort Adana Escort Adana Çukurova Escort Adana Seyhan Escort Ankara Escort Ankara Çankaya Escort Ankara Keçiören Escort Ankara Haymana Escort Ankara Etimesgut Escort Ankara Polatlı Escort Ankara Pursaklar Escort Ankara Sincan Escort Ankara Mamak Escort Antalya Escort Antalya Muratpaşa Escort Antalya Kumluca Escort Antalya Konyaaltı Escort Antalya Manavgat Escort Antalya Kemer Escort Antalya Alanya Escort Antalya Kaş Escort Bursa Escort Eskişehir Escort Gaziantep Escort Gaziantep Şehitkamil Escort Gaziantep Nizip Escort Gaziantep Şahinbey Escort İstanbul Escort İstanbul Üsküdar Escort İstanbul Başakşehir Escort İstanbul Şerifali Escort İstanbul Fulya Escort İstanbul Beylikdüzü Escort İstanbul Mecidiyeköy Escort İstanbul Kurtköy Escort İstanbul Merter Escort İstanbul Pendik Escort İstanbul Esenyurt Escort İstanbul Kartal Escort İstanbul Şişli Escort İstanbul Beyoğlu Escort İstanbul Sarıyer Escort İstanbul Sancaktepe Escort İstanbul Ümraniye Escort İstanbul Çekmeköy Escort İstanbul Beşiktaş Escort İstanbul Kayaşehir Escort İstanbul Esenler Escort İstanbul Büyükçekmece Escort İstanbul Fatih Escort İstanbul Bahçelievler Escort İstanbul Çatalca Escort İstanbul Eyüpsultan Escort İstanbul Tuzla Escort İstanbul Sultanbeyli Escort İstanbul Kadıköy Escort İstanbul Beykoz Escort İstanbul Avcılar Escort İstanbul Küçükçekmece Escort İstanbul Bağcılar Escort İstanbul Bakırköy Escort İstanbul Zeytinburnu Escort İstanbul Kağıthane Escort İstanbul Maltepe Escort İstanbul Güngören Escort İstanbul Nişantaşı Escort İstanbul Bayrampaşa Escort İstanbul Ataşehir Escort İzmir Escort İzmir Buca Escort İzmir Bayraklı Escort İzmir Gaziemir Escort İzmir Bergama Escort İzmir Balçova Escort İzmir Çiğli Escort İzmir Bornova Escort İzmir Çeşme Escort İzmir Urla Escort İzmir Konak Escort İzmir Karşıyaka Escort Kayseri Escort Kocaeli Escort Kocaeli Gebze Escort Kocaeli İzmit Escort Malatya Escort Manisa Escort Mersin Escort Mersin Mezitli Escort Mersin Akdeniz Escort Mersin Silifke Escort Mersin Anamur Escort Mersin Yenişehir Escort Mersin Erdemli Escort Muğla Escort Muğla Fethiye Escort Muğla Dalaman Escort Muğla Milas Escort Muğla Marmaris Escort Muğla Datça Escort Muğla Bodrum Escort Samsun Escort Samsun İlkadım Escort Samsun Atakum Escort Adıyaman Escort Afyonkarahisar Escort Ağrı Escort Aksaray Escort Amasya Escort Ardahan Escort Artvin Escort Aydın Escort Balıkesir Escort Bartın Escort Batman Escort Bayburt Escort Bilecik Escort Bingöl Escort Bitlis Escort Bolu Escort Burdur Escort Çanakkale Escort Çankırı Escort Çorum Escort Denizli Escort Diyarbakır Escort Düzce Escort Edirne Escort Elazığ Escort Erzincan Escort Erzurum Escort Giresun Escort Gümüşhane Escort Hakkari Escort Hatay Escort Iğdır Escort Isparta Escort Kahramanmaraş Escort Karabük Escort Karaman Escort Kars Escort Kastamonu Escort Kırıkkale Escort Kırklareli Escort Kırşehir Escort Kilis Escort Konya Escort Kütahya Escort Mardin Escort Muş Escort Nevşehir Escort Niğde Escort Ordu Escort Osmaniye Escort Rize Escort Sakarya Escort Siirt Escort Sinop Escort Sivas Escort Şanlıurfa Escort Şırnak Escort Tekirdağ Escort Tokat Escort Trabzon Escort Tunceli Escort Uşak Escort Van Escort Yalova Escort Yozgat Escort Zonguldak Escort

Tuzla yeni escort bayanlar Alanya yeni escort bayanlar Kayseri yeni escort bayanlar Antalya yeni escort bayanlar Diyarbakır yeni escort bayanlar Anadolu yakası yeni escort bayanlar Adana yeni escort bayanlar Ataşehir yeni escort bayanlar Şirinevler yeni escort bayanlar Beylikdüzü yeni escort bayanlar Halkalı yeni escort bayanlar Maltepe yeni escort bayanlar Ümraniye yeni escort bayanlar Samsun yeni escort bayanlar Avcılar yeni escort bayanlar Pendik yeni escort bayanlar Beylikdüzü yeni escort bayanlar Maltepe yeni escort bayanlar Ümraniye yeni escort bayanlar Mersin yeni escort bayanlar Avrupa yakası yeni escort bayanlar Kocaeli yeni escort bayanlar Bodrum yeni escort bayanlar Bakırköy yeni escort bayanlar Kadıköy yeni escort bayanlar İzmir yeni escort bayanlar bayan Beşiktaş yeni escort bayanlar Eskişehir yeni escort bayanlar Bursa yeni escort bayanlar Şişli yeni escort bayanlar Şişli escort bayan yeni escort bayanlar İzmir Gaziantep yeni escort bayanlar Ankara yeni escort bayanlar Denizli yeni escort bayanlar Samsun escort kızlar Malatya yeni escort bayanlar İzmir yeni escort bayanlars Samsun yeni escort bayanlar

wife stretched by bbc Hot MILF tifucking her huge boobs Hot asian babe Mia Lelani with magic feet giving a foot fetish

İzmit escort

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Rize'de

Siyaset (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 31.10.2012 - 14:00, Güncelleme: 31.10.2012 - 14:00 2376+ kez okundu.
 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Rize'de

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kişinin etnik kimliğiyle inancıyla mezhebiyle Türkiye Cumhuriyeti'nin uğraşmaması gerektiğini söyledi.
Mühittin SANDIKÇI Kılıçdaroğlu, Karadeniz'in Özelliklerini Koruma Derneği (KÖK) tarafından Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''4. Uluslararası Karadeniz Kalkınma Kurultayı DOKAP ve Bölgesel Kalkınma Planları Sempozyumu''nda yaptığı konuşmada, Doğu Karadeniz'in iki stratejik ürününün çay ve fındık olduğunu, Avrupa'nın tek çay üreticisi ülkesinin Türkiye olduğunu belirtti. Türkiye'nin neredeyse ulusal içeceğinin çay olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Sabah kahvaltısında başlar, akşam yatıncaya kadar çay içeriz. Bir bölgemizde zaten Rize çayları hiç yoktur. Kaçak çay vardır. Bir hükümetin görevi nedir- Ülkeye kaçak çay getirmek midir- Kaçak çayı teşvik etmek midir- Rizeli kardeşlerimin düşünmesi lazım. Neden benim altın gibi ürettiğim çayı ben bugüne kadar bir Avrupa markasına dönüştüremedim- Hindistan'dan çay gider Avrupa'ya marka oluyor, burnumuzun dibinde dünyanın en kaliteli çaylarını üreten biz bir marka dahi yaratamadık'' dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Ben özel sektörün işine karışmam'' dediğini iddia eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''Dünyada hiçbir başbakan bunu söyleyemez. Ekonomi varsa, hükümet varsa hükumetin görevi özel sektörün de üreticinin de kazanacağı dengeyi yakalamaktır. Üreticiyi, sanayiciyi ezdiremez. Markalaştırılır, teşvik verilir. Çayın türlerini, kalitesini artırırsınız. Avrupa'nın en kaliteli çayı Rize'de üretiliyor diye dünyaya reklamını yaparsınız. Suriye için o kadar konuşacağımıza çay için o biraz konuşsaydık emin olun çayı bütün dünyaya tanıtırdık. Çayın üreticisinin arzusu oldu. Eğer yerli üretim ile ithal çay harmanlanıyorsa harmanlanan çayın içindeki oran nedir ve hangi ülkeden geldi- tebliğe yazılsın istediler. Hazırlandı tam Resmi Gazeteye gidecek, o bölüm çıkarıldı.'' -''Kaçak çay Rize üreticisinin alın terinin çalınması demektir''- Parlamentoda 3 dönemdir bulunduğunu ve Rize milletvekillerinin çayın sorunları için konuştuğunu duymadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Rize sorunu olmayan bir kent aslında. Rize'de her şey güllük gülistanlık. Çay üreticisi, herkes memnun, öyle görünüyor Ankara'da. Peki ya kaçak çay. Bu kaçak çaylar bizim sınırlarımızdan girmiyor mu- Rusya'dan gelen uçağı içinde mühimmat var diye durduruyorsun. Hiç itiraz etmiyoruz. 30 bin ton, 40 bin ton çay gelirken kaçak olarak, bunu niye görmüyorsun. Her gelen kaçak çay Rize üreticisinin alın terinin çalınması demektir. Ben buna tahammül edemiyorum. Yazık günah değil mi bu insanlara. Onların nasıl çalıştığını biliyorum. Karadeniz kadınlarının dizlerinden nasıl hasta olduğunu biliyorum. Romatizma sorunlarını biliyorum. Sen getireceksin kaçak çayı bu ülkeye teşvik edeceksin. Niye kaçak çayı engellemiyorsun. Kaçak çayı getiren firmayı teşhir edeceksin, o çayı da 74 milyon insanın önünde cayır cayır yakacaksın.'' Hükümetin kaçak çayın nereden geldiğini bilemeyebileceğini önü süren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: ''Ben söyleyeyim. Esendere Sınır Kapısı'ndan geliyor sayın Başbakan o kaçak çaylar. Diyeceksiniz ki siz nereden biliyorsunuz- Hükümete verilmiş en az 10 tane rapor var. Bu sınır kapısından kaçak çay, kaçak muz geliyor. İran'dan geliyor, başka ülkelerden geliyor. Hepsini biliyoruz ama görmüyorlar, 3 maymunları oynayan bir hükümet var. Görmüyorum, duymuyorum, konuşmuyorum. Karadenizlilerin yiğit, Karadeniz kadını tuttuğunu koparır. Ama sitemim var. Bütün bu gerçeklere rağmen hala 'ben iktidar partisine oy vereceğim'. Oy veren adamın şikayete hakkı yoktur. Sineye çekip oturacak. 'Ben kendim ettim kendim buldum' diyecek.'' -''Biz ülkemizde huzur istiyoruz''- Ne olursa olsun bir evde, bir ülkede huzur olmazsa barışın olamayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Barışın olmadığı yerde çok paranız olsa da işe yaramaz. Düşünün bir karı koca durumları çok iyi, hanları hamları var, atları yatları, her şeyleri var. Evlerinde huzur yoksa o malın, mülkün hiçbir önemi yoktur. Biz ülkemizde huzur istiyoruz, kavga istemiyoruz ülkemizde. Bölücülük istemiyoruz. Kişinin etnik kimliğiyle inancıyla mezhebiyle Türkiye Cumhuriyeti uğraşmamalı. Kişinin kimliği onun şerefidir. Kişinin inancı onun şerefidir. İnanç ve kimlik bir insan hakkıdır. İnsan hakkı üzerinden siyaset olmaz. İnsan hakkını vermek lazım, genişletmek lazım. O nedenle huzurun adresidir Cumhuriyet Halk Partisi. Bundan emin olmamız gerekiyor. Hiç bir yurttaşımı ötekileştirme gibi bir anlayışım yok. İnancı, kimliği, kıyafeti ne olursa olsun, rengi ne olursa olsun o bir insan mı insan. Allah'ın yaratığı insan mı, onun benim başımın üstünde yeri var. Hiçbir ayrım yapamam. Ama isterim ki yanlışların peşinden gitmeyelim. Türkiyede eksik olan siyasi ahlaktır. Halka doğruları söyleme gibi bir görevimiz var bizim. Siyasete atılırken söz verdim. Ne olursa olsun, nerede olursa olsun her koşulda halka doğruları söyleyeceğiz. Bizim bir sözümüz var. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar. Size bir sözüm var. 9 köyden kovsanız da onuncu köye gideceğim yine doğruları söyleyeceğim.'' Kılıçdaroğlu, ''Fındık ve çayı çıkarın Karadenizli aç kalır. Su gibi, hava gibi ve özgürlükler gibi çay ve fındık bu bölgenin vazgeçilmez ürünüdür'' dedi. Kılıçdaroğlu, Karadeniz'in Özelliklerini Koruma Derneği (KÖK) tarafından Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''4. Uluslararası Karadeniz Kalkınma Kurultayı DOKAP ve Bölgesel Kalkınma Planları Sempozyumu''nda yaptığı konuşmada, Karadeniz'in hırçın, yanlışı affetmeyen bir deniz olduğunu belirtti. Karadeniz Sahil Yolu'nun yanlış yapıldığını, yolu denizin tahrip ettiğini öne süren Kılıçdaroğlu, ''Karadeniz affetmiyor. 'Dere yatağına ev yapmayın' dediler. 'Sel gelir insanların hayatı tehlikeye girer' dediler. 'Hayır' dedi Ankara'da oturanlar. Yaptılar, affetmedi. Karadeniz ile Karadeniz insanı arasında çok güzel bir bağ vardır. Karadeniz kadını Anadolu'nun en çalışkan kadınıdır. Yüreklidir, tuttuğunu koparır. Cumhuriyetine sahip çıkan kadındır. Karadeniz erkeği de öyle bıçkındır, affetmez, hele hele böyle hataları hiç affetmez. O nedenle Karadeniz'de olmaktan ayrı bir keyif alıyorum'' diye konuştu. Karadeniz'in aynı zamanda göç veren bir bölge olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Nereye gidiyorlar, ağırlıklı olarak İstanbul'a gidiyorlar. Ama 81 ilde mutlaka Karadenizli vardır. Dünyanın herhangi bir ülkesinde ister Güney Amerika, Afrika, ister Kanada, ister Çin, nereye giderseniz karşınızda mutlaka bir Karadenizli bulursunuz. Çünkü Karadenizli dünya adamıdır. Gönlü zengindir Karadeniz adamının. Her tarafa gider, taşı sıkar suyunu çıkarır. Karadenizlinin böyle güzel özellikleri var. Ama sonra Karadenizliyi eleştireceğim. Kimse kusura bakmasın. Her Karadenizlinin Karadeniz'e borcu var'' dedi. Karadeniz'in kalkınması için çok sayıda rapor hazırlandığını belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''Rapor hazırlamak yetmez kalkınma için. Devletin arşivleri binlerce, on binlerce raporla doludur. Her şey biliniyor bu ülkede, her şeyin raporları vardır. Sorun şudur. Bu raporları biz ne zaman uygulamaya koyacağız. Planlamayı nasıl yapacağız. Her şeyin planı vardır. Evin, mahallenin, belediyenin planı vardır. Planın temelinde yatan unsur oraya ne kadar para harcayacaksınız. O kaynağı en doğru nasıl kullanacağınız önemli. Otoyol yapıldı Karadeniz'e. Biz 'kıyıdan yapmayın, kentle denizi ayırmayın' dedik. 'Sizin projeniz daha pahalı' dediler. Sonra yapılan proje bizim projeden daha pahalı. Demokrasisi gelişmiş ülkede vatandaşların, benim ödediğim vergileri nerelere, nasıl harcadın diye sorma hakkı vardır. Demokrasinin çıkış kaynağı budur bütün dünyada. Bunu soruyor muyuz. Sormadığımız için bizim demokrasimizin kalitesi her zaman tartışma konusu olur.'' -''DOKAP bölgedeki insanların gelir düzeyini artırmayı düşünüyor''- DOKAP'ı dikkate alırken üç evrenin ele alındığını, birinci evrenin 2001-2005 yılları arasında bölge ekonomisinin yeniden yapılandırılması, ikinci evrenin 2006-2010 yılları arasında yapılandırmanın bitirilmesi ve üçüncü evrenin ise bölge ekonomisinin sürdürülebilir kalkınma sürecine sokulması olduğunu kaydeden Kılıçdaoğlu, şöyle devam etti: ''DOKAP bölgedeki insanların gelir düzeyini artırmayı düşünüyor. Sosyal gelişmişlik düzeyini artırmayı düşünüyor. Göçün engellenmesi, çevrenin ve doğanın korunması hedefleniyor. Rakamlara bakıldığında 2001'de başlayan bu hedefler 2011'i geçtiğimizde acaba hangi noktada. Kimse bir şey bilmiyor. Neden, devletin elinde veri yok. Japonlar plan, program hazırladı, biz uygulayacağız. Ne uyguladığımızı ne de sonuçlarını biliyoruz. Ancak genel verilere bakıldığında, Doğu Karadeniz'in ülke içinde yarattığı katma değer 2004'te yüzde 2.5, 2008'de 2.6'ya çıkmış. Demek ki plan burada çalışmamış, bölge katma değer yaratmamış. 2002'de bölgenin toplam ihracatı yüzde 1.4, 2011'de 1.5'e çıkmış. Demek ki rekabet gücü yok. İstihdamın da 2004-2011 yılları arasında 60 bin kişi gerilediğini görüyoruz. Özellikle tarım istihdamında ciddi gerileme var. 2011 yılına kadar 7 yılda Türkiye tarım istihdamını 430 bin kişi artırmış. Ama Doğu Karadeniz bölgesinde 125 bin kişi düşmüş. Göçün nedenlerinden birisi de bu.'' -''Beklenen kamu yatırımı da gelmemiş''- Bölgenin temel ürünlerinin fındık ve çay olduğunu, bu ürünlerin bölge için stratejik ürün olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: ''Fındık ve çayı çıkarın Karadenizli aç kalır. Su gibi, hava gibi ve özgürlükler gibi çay ve fındık bu bölgenin vazgeçilmez ürünüdür. İki ürünün üreticileri hayatlarından memnun değiller. Fındığa verilecek destekleme önümüzdeki yıl biraz daha düşecek. Desteklemeye 2011 yılında yüzde 11 pay ayrılırken fındığa, yüzde 9'a düşecek. Peki kamu yatırımlarında gerekli yatırım alındı mı- 2001-2011 dönemi içinde hedeflenen kamu yatırımlarının ancak yüzde 67'si gerçekleşmiş. Demek ki beklenen kamu yatırımı da gelmemiş. Kamu yatırımları için ön görülen 8 milyar dolar, gerçekleşen 5 milyar dolar. 2010-2013 Doğu Karadeniz Kalkınma Planına göre mevcut limanların demir yolu bağlantıları yok, limanlarda uygun depolama tesisi yok, kara yollarının fiziki standartları düşük. Karadeniz Sahil Yolu şehir içi geçişleri sorunlu, iç kesim kara yolları bağlantılarının standardı düşük. 2000 yılında da aynı sorunlar vardı, 2012 yılında da aynı sorunlar var. Demek ki sorunların çözümüne yönelik sağlıklı çaba harcamamışız. İnsanlar daha huzurlu yaşasın diye plan yapılıyor. Ancak yoksul sayısında son 5 yılda 72 bin kişilik artış var. 2011 yılında bölgedeki yoksul sayısı 492 bin kişiye çıkmış durumda.'' -''Fındık fiyatını biz değil, yurt dışındaki spekülatörler belirliyor''- Fındık üretiminde Türkiye'nin dünya birincisi olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları belirtti: ''Bir ürünü üretmede dünyada baskın güç olan ülke veya firma fiyatını kendisi belirler. Ben üretmesem, pazarlamazsan dünya fındıksız kalır. Ama fındık fiyatını biz değil, yurt dışındaki spekülatörler belirliyor. Çözümü var mı- Çözümün hayata geçmesi için siyasi iradenin ortaya çıkarması gerekiyor. Halkını, insanını, bölge insanını seven, başka ülkelere emek, alın terini ihraç eden değil, ürününü ihraç ederken hakkı olan bedeli de Türkiye'ye getirmeyi özendiren bir siyasal anlayışa ihtiyaç var. O siyasal anlayış Türkiye'de yok. Fındık üreticisi dertli, 'efendim ben perişan oldum'. Kusura bakma zaten perişan olacaksın. Hükmet yazmış programını, daha az para vereceğim diye. Gidip sen de oyunu ona veriyorsun. 'Evet bana daha az para ver' diye. Kişi yaptığından şikayet etmemeli. Fındık üreticisi memnun değil, kendisini perişan eden iktidara oy verecek, sonra da şikayet edecek. Ey CHP sesini çıkar, belki onlar ürkerler bize daha fala para verirler.'' Sadece eleştiri yapan parti değiliz, o dönemler bitti. Aynı zamanda her soruna çözüm üreten partiyiz'' diyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı: ''Biz her soruna çözüm üreten partiyiz. Fındık üreticisi hangi partiye oy verirse versin, o üreticinin benim başımın üzerinde yeri var. Hiç kimseye hangi partiye oy verdin diye söylemem. Ama bir gerçeği de dile getirmek zorundayım. O gerçek sadece bizim değil, hepimizin gerçeği. Bu ülke fındık üretiminde dünyada bir numara olacak, fiyatını başka ülkede 3 spekülatör belirleyecek. Niye fındık borsası Türkiye'de değil- Siyasetçinin birinci görevi kendi halkının çıkarlarını savunmaktır. Kendi halkınızın çıkarlarını savunursanız bu ülke zenginleşir. Bizim yeni bir söylemimiz var. Önce halk zenginleşecek. Halkın cebi para görecek. Halkın kabahati var mı- Yok. Çalışıyor, fındığını üretiyor, alın teri döküyor. Kabahati yok. Kabahat o alın terinin karşılığı fiyatı vermeyen siyasi otoritenin. Sorunumuz bu.'' Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından basın mensuplarının gündemle ilgili sorularını cevaplamayacağını belirtti. Kılıçdaroğlu, daha sonra Rize'den Hopa'ya hareket etti.  
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kişinin etnik kimliğiyle inancıyla mezhebiyle Türkiye Cumhuriyeti'nin uğraşmaması gerektiğini söyledi.
Mühittin SANDIKÇI
Kılıçdaroğlu, Karadeniz'in Özelliklerini Koruma Derneği (KÖK) tarafından Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''4. Uluslararası Karadeniz Kalkınma Kurultayı DOKAP ve Bölgesel Kalkınma Planları Sempozyumu''nda yaptığı konuşmada, Doğu Karadeniz'in iki stratejik ürününün çay ve fındık olduğunu, Avrupa'nın tek çay üreticisi ülkesinin Türkiye olduğunu belirtti.

Türkiye'nin neredeyse ulusal içeceğinin çay olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Sabah kahvaltısında başlar, akşam yatıncaya kadar çay içeriz. Bir bölgemizde zaten Rize çayları hiç yoktur. Kaçak çay vardır. Bir hükümetin görevi nedir- Ülkeye kaçak çay getirmek midir- Kaçak çayı teşvik etmek midir- Rizeli kardeşlerimin düşünmesi lazım. Neden benim altın gibi ürettiğim çayı ben bugüne kadar bir Avrupa markasına dönüştüremedim- Hindistan'dan çay gider Avrupa'ya marka oluyor, burnumuzun dibinde dünyanın en kaliteli çaylarını üreten biz bir marka dahi yaratamadık'' dedi.



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Ben özel sektörün işine karışmam'' dediğini iddia eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Dünyada hiçbir başbakan bunu söyleyemez. Ekonomi varsa, hükümet varsa hükumetin görevi özel sektörün de üreticinin de kazanacağı dengeyi yakalamaktır. Üreticiyi, sanayiciyi ezdiremez. Markalaştırılır, teşvik verilir. Çayın türlerini, kalitesini artırırsınız. Avrupa'nın en kaliteli çayı Rize'de üretiliyor diye dünyaya reklamını yaparsınız. Suriye için o kadar konuşacağımıza çay için o biraz konuşsaydık emin olun çayı bütün dünyaya tanıtırdık. Çayın üreticisinin arzusu oldu. Eğer yerli üretim ile ithal çay harmanlanıyorsa harmanlanan çayın içindeki oran nedir ve hangi ülkeden geldi- tebliğe yazılsın istediler. Hazırlandı tam Resmi Gazeteye gidecek, o bölüm çıkarıldı.''

-''Kaçak çay Rize üreticisinin alın terinin çalınması demektir''-

Parlamentoda 3 dönemdir bulunduğunu ve Rize milletvekillerinin çayın sorunları için konuştuğunu duymadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Rize sorunu olmayan bir kent aslında. Rize'de her şey güllük gülistanlık. Çay üreticisi, herkes memnun, öyle görünüyor Ankara'da. Peki ya kaçak çay. Bu kaçak çaylar bizim sınırlarımızdan girmiyor mu- Rusya'dan gelen uçağı içinde mühimmat var diye durduruyorsun. Hiç itiraz etmiyoruz. 30 bin ton, 40 bin ton çay gelirken kaçak olarak, bunu niye görmüyorsun. Her gelen kaçak çay Rize üreticisinin alın terinin çalınması demektir. Ben buna tahammül edemiyorum. Yazık günah değil mi bu insanlara. Onların nasıl çalıştığını biliyorum. Karadeniz kadınlarının dizlerinden nasıl hasta olduğunu biliyorum. Romatizma sorunlarını biliyorum. Sen getireceksin kaçak çayı bu ülkeye teşvik edeceksin. Niye kaçak çayı engellemiyorsun. Kaçak çayı getiren firmayı teşhir edeceksin, o çayı da 74 milyon insanın önünde cayır cayır yakacaksın.''



Hükümetin kaçak çayın nereden geldiğini bilemeyebileceğini önü süren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Ben söyleyeyim. Esendere Sınır Kapısı'ndan geliyor sayın Başbakan o kaçak çaylar. Diyeceksiniz ki siz nereden biliyorsunuz- Hükümete verilmiş en az 10 tane rapor var. Bu sınır kapısından kaçak çay, kaçak muz geliyor. İran'dan geliyor, başka ülkelerden geliyor. Hepsini biliyoruz ama görmüyorlar, 3 maymunları oynayan bir hükümet var. Görmüyorum, duymuyorum, konuşmuyorum. Karadenizlilerin yiğit, Karadeniz kadını tuttuğunu koparır. Ama sitemim var. Bütün bu gerçeklere rağmen hala 'ben iktidar partisine oy vereceğim'. Oy veren adamın şikayete hakkı yoktur. Sineye çekip oturacak. 'Ben kendim ettim kendim buldum' diyecek.''

-''Biz ülkemizde huzur istiyoruz''-

Ne olursa olsun bir evde, bir ülkede huzur olmazsa barışın olamayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Barışın olmadığı yerde çok paranız olsa da işe yaramaz. Düşünün bir karı koca durumları çok iyi, hanları hamları var, atları yatları, her şeyleri var. Evlerinde huzur yoksa o malın, mülkün hiçbir önemi yoktur. Biz ülkemizde huzur istiyoruz, kavga istemiyoruz ülkemizde. Bölücülük istemiyoruz. Kişinin etnik kimliğiyle inancıyla mezhebiyle Türkiye Cumhuriyeti uğraşmamalı. Kişinin kimliği onun şerefidir. Kişinin inancı onun şerefidir. İnanç ve kimlik bir insan hakkıdır. İnsan hakkı üzerinden siyaset olmaz. İnsan hakkını vermek lazım, genişletmek lazım. O nedenle huzurun adresidir Cumhuriyet Halk Partisi. Bundan emin olmamız gerekiyor. Hiç bir yurttaşımı ötekileştirme gibi bir anlayışım yok. İnancı, kimliği, kıyafeti ne olursa olsun, rengi ne olursa olsun o bir insan mı insan. Allah'ın yaratığı insan mı, onun benim başımın üstünde yeri var. Hiçbir ayrım yapamam. Ama isterim ki yanlışların peşinden gitmeyelim.



Türkiyede eksik olan siyasi ahlaktır. Halka doğruları söyleme gibi bir görevimiz var bizim. Siyasete atılırken söz verdim. Ne olursa olsun, nerede olursa olsun her koşulda halka doğruları söyleyeceğiz. Bizim bir sözümüz var. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar. Size bir sözüm var. 9 köyden kovsanız da onuncu köye gideceğim yine doğruları söyleyeceğim.''

Kılıçdaroğlu, ''Fındık ve çayı çıkarın Karadenizli aç kalır. Su gibi, hava gibi ve özgürlükler gibi çay ve fındık bu bölgenin vazgeçilmez ürünüdür'' dedi.

Kılıçdaroğlu, Karadeniz'in Özelliklerini Koruma Derneği (KÖK) tarafından Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''4. Uluslararası Karadeniz Kalkınma Kurultayı DOKAP ve Bölgesel Kalkınma Planları Sempozyumu''nda yaptığı konuşmada, Karadeniz'in hırçın, yanlışı affetmeyen bir deniz olduğunu belirtti.

Karadeniz Sahil Yolu'nun yanlış yapıldığını, yolu denizin tahrip ettiğini öne süren Kılıçdaroğlu, ''Karadeniz affetmiyor. 'Dere yatağına ev yapmayın' dediler. 'Sel gelir insanların hayatı tehlikeye girer' dediler. 'Hayır' dedi Ankara'da oturanlar. Yaptılar, affetmedi. Karadeniz ile Karadeniz insanı arasında çok güzel bir bağ vardır. Karadeniz kadını Anadolu'nun en çalışkan kadınıdır. Yüreklidir, tuttuğunu koparır. Cumhuriyetine sahip çıkan kadındır. Karadeniz erkeği de öyle bıçkındır, affetmez, hele hele böyle hataları hiç affetmez. O nedenle Karadeniz'de olmaktan ayrı bir keyif alıyorum'' diye konuştu.



Karadeniz'in aynı zamanda göç veren bir bölge olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Nereye gidiyorlar, ağırlıklı olarak İstanbul'a gidiyorlar. Ama 81 ilde mutlaka Karadenizli vardır. Dünyanın herhangi bir ülkesinde ister Güney Amerika, Afrika, ister Kanada, ister Çin, nereye giderseniz karşınızda mutlaka bir Karadenizli bulursunuz. Çünkü Karadenizli dünya adamıdır. Gönlü zengindir Karadeniz adamının. Her tarafa gider, taşı sıkar suyunu çıkarır. Karadenizlinin böyle güzel özellikleri var. Ama sonra Karadenizliyi eleştireceğim. Kimse kusura bakmasın. Her Karadenizlinin Karadeniz'e borcu var'' dedi.

Karadeniz'in kalkınması için çok sayıda rapor hazırlandığını belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Rapor hazırlamak yetmez kalkınma için. Devletin arşivleri binlerce, on binlerce raporla doludur. Her şey biliniyor bu ülkede, her şeyin raporları vardır. Sorun şudur. Bu raporları biz ne zaman uygulamaya koyacağız. Planlamayı nasıl yapacağız. Her şeyin planı vardır. Evin, mahallenin, belediyenin planı vardır. Planın temelinde yatan unsur oraya ne kadar para harcayacaksınız. O kaynağı en doğru nasıl kullanacağınız önemli. Otoyol yapıldı Karadeniz'e. Biz 'kıyıdan yapmayın, kentle denizi ayırmayın' dedik. 'Sizin projeniz daha pahalı' dediler. Sonra yapılan proje bizim projeden daha pahalı. Demokrasisi gelişmiş ülkede vatandaşların, benim ödediğim vergileri nerelere, nasıl harcadın diye sorma hakkı vardır. Demokrasinin çıkış kaynağı budur bütün dünyada. Bunu soruyor muyuz. Sormadığımız için bizim demokrasimizin kalitesi her zaman tartışma konusu olur.''

-''DOKAP bölgedeki insanların gelir düzeyini artırmayı düşünüyor''-

DOKAP'ı dikkate alırken üç evrenin ele alındığını, birinci evrenin 2001-2005 yılları arasında bölge ekonomisinin yeniden yapılandırılması, ikinci evrenin 2006-2010 yılları arasında yapılandırmanın bitirilmesi ve üçüncü evrenin ise bölge ekonomisinin sürdürülebilir kalkınma sürecine sokulması olduğunu kaydeden Kılıçdaoğlu, şöyle devam etti:
''DOKAP bölgedeki insanların gelir düzeyini artırmayı düşünüyor. Sosyal gelişmişlik düzeyini artırmayı düşünüyor. Göçün engellenmesi, çevrenin ve doğanın korunması hedefleniyor. Rakamlara bakıldığında 2001'de başlayan bu hedefler 2011'i geçtiğimizde acaba hangi noktada. Kimse bir şey bilmiyor. Neden, devletin elinde veri yok. Japonlar plan, program hazırladı, biz uygulayacağız. Ne uyguladığımızı ne de sonuçlarını biliyoruz. Ancak genel verilere bakıldığında, Doğu Karadeniz'in ülke içinde yarattığı katma değer 2004'te yüzde 2.5, 2008'de 2.6'ya çıkmış. Demek ki plan burada çalışmamış, bölge katma değer yaratmamış. 2002'de bölgenin toplam ihracatı yüzde 1.4, 2011'de 1.5'e çıkmış. Demek ki rekabet gücü yok. İstihdamın da 2004-2011 yılları arasında 60 bin kişi gerilediğini görüyoruz. Özellikle tarım istihdamında ciddi gerileme var. 2011 yılına kadar 7 yılda Türkiye tarım istihdamını 430 bin kişi artırmış. Ama Doğu Karadeniz bölgesinde 125 bin kişi düşmüş. Göçün nedenlerinden birisi de bu.''

-''Beklenen kamu yatırımı da gelmemiş''-

Bölgenin temel ürünlerinin fındık ve çay olduğunu, bu ürünlerin bölge için stratejik ürün olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Fındık ve çayı çıkarın Karadenizli aç kalır. Su gibi, hava gibi ve özgürlükler gibi çay ve fındık bu bölgenin vazgeçilmez ürünüdür. İki ürünün üreticileri hayatlarından memnun değiller. Fındığa verilecek destekleme önümüzdeki yıl biraz daha düşecek. Desteklemeye 2011 yılında yüzde 11 pay ayrılırken fındığa, yüzde 9'a düşecek.
Peki kamu yatırımlarında gerekli yatırım alındı mı- 2001-2011 dönemi içinde hedeflenen kamu yatırımlarının ancak yüzde 67'si gerçekleşmiş. Demek ki beklenen kamu yatırımı da gelmemiş. Kamu yatırımları için ön görülen 8 milyar dolar, gerçekleşen 5 milyar dolar. 2010-2013 Doğu Karadeniz Kalkınma Planına göre mevcut limanların demir yolu bağlantıları yok, limanlarda uygun depolama tesisi yok, kara yollarının fiziki standartları düşük. Karadeniz Sahil Yolu şehir içi geçişleri sorunlu, iç kesim kara yolları bağlantılarının standardı düşük. 2000 yılında da aynı sorunlar vardı, 2012 yılında da aynı sorunlar var. Demek ki sorunların çözümüne yönelik sağlıklı çaba harcamamışız. İnsanlar daha huzurlu yaşasın diye plan yapılıyor. Ancak yoksul sayısında son 5 yılda 72 bin kişilik artış var. 2011 yılında bölgedeki yoksul sayısı 492 bin kişiye çıkmış durumda.''

-''Fındık fiyatını biz değil, yurt dışındaki spekülatörler belirliyor''-

Fındık üretiminde Türkiye'nin dünya birincisi olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları belirtti:
''Bir ürünü üretmede dünyada baskın güç olan ülke veya firma fiyatını kendisi belirler. Ben üretmesem, pazarlamazsan dünya fındıksız kalır. Ama fındık fiyatını biz değil, yurt dışındaki spekülatörler belirliyor. Çözümü var mı- Çözümün hayata geçmesi için siyasi iradenin ortaya çıkarması gerekiyor. Halkını, insanını, bölge insanını seven, başka ülkelere emek, alın terini ihraç eden değil, ürününü ihraç ederken hakkı olan bedeli de Türkiye'ye getirmeyi özendiren bir siyasal anlayışa ihtiyaç var. O siyasal anlayış Türkiye'de yok. Fındık üreticisi dertli, 'efendim ben perişan oldum'. Kusura bakma zaten perişan olacaksın. Hükmet yazmış programını, daha az para vereceğim diye. Gidip sen de oyunu ona veriyorsun. 'Evet bana daha az para ver' diye. Kişi yaptığından şikayet etmemeli. Fındık üreticisi memnun değil, kendisini perişan eden iktidara oy verecek, sonra da şikayet edecek. Ey CHP sesini çıkar, belki onlar ürkerler bize daha fala para verirler.''

Sadece eleştiri yapan parti değiliz, o dönemler bitti. Aynı zamanda her soruna çözüm üreten partiyiz'' diyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
''Biz her soruna çözüm üreten partiyiz. Fındık üreticisi hangi partiye oy verirse versin, o üreticinin benim başımın üzerinde yeri var. Hiç kimseye hangi partiye oy verdin diye söylemem. Ama bir gerçeği de dile getirmek zorundayım. O gerçek sadece bizim değil, hepimizin gerçeği. Bu ülke fındık üretiminde dünyada bir numara olacak, fiyatını başka ülkede 3 spekülatör belirleyecek. Niye fındık borsası Türkiye'de değil-
Siyasetçinin birinci görevi kendi halkının çıkarlarını savunmaktır. Kendi halkınızın çıkarlarını savunursanız bu ülke zenginleşir. Bizim yeni bir söylemimiz var. Önce halk zenginleşecek. Halkın cebi para görecek. Halkın kabahati var mı- Yok. Çalışıyor, fındığını üretiyor, alın teri döküyor. Kabahati yok. Kabahat o alın terinin karşılığı fiyatı vermeyen siyasi otoritenin. Sorunumuz bu.''

Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından basın mensuplarının gündemle ilgili sorularını cevaplamayacağını belirtti. Kılıçdaroğlu, daha sonra Rize'den Hopa'ya hareket etti.  
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberguven.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort