Allah insanı en güzel kıvamda yarattı. (Tin 4) Özel yarattı, ruhundan üfürdü. (Secde 9) Kainatı insanın emrine verdi.(Bakara2/29, Casiye 45/13) Allah insana onur verdi, şan şeref verdi. (İsra 70) İnsanı muhatab aldı. Peygamber gönderdi. Kitap gönderdi. Ve Allah insanı eşyanın bilgisi ile donattı. Yani ilk insan özel yaratıldı ve bilgi ile donatıldı. (Bakara 2/31) Yani ilk insanlar CAHİL değildi. İLKEL değildi. İşte İNSAN böyle mükemmel yaratıldı.
İşte böylesine üstün meziyetlerle donatılarak yaratılan insan aynı zamanda sorumlu olarak yaratıldı. Başıboş bırakılmadı. (Kıyame 75/36) Yani insan Peygamberler dahil olmak üzere hesap verecek. (Araf 7/6) Dünyadaki hayatından sorguya çekilecek.
Sorumluyuz. 1-Bizi mükemmel yaratan Rabbimize karşı sorumluyuz. 2-Bizi dünyaya getiren Anne-babamıza karşı sorumluyuz. 3-Yaşadığımız çevreye (akraba-arkadaş vs.) karşı sorumluyuz. 4-Tabiata karşı sorumluyuz.
Dünyada geçici oturum hakkımız var. Sürekli oturum âhirette. Süremiz sınırlı. (A’lâ 16-17) Dünya geçici âhiret kalıcı. Kalıcı olana yatırım en akıllıca yatırımdır.
O zaman bizim nezdimizde dünyanın konumu nedir? Bunun cevabı tek kelime: Tarla. “Dünya ahiretin tarlasıdır”. Dünya ekme yeri ahiret biçme yeridir. Yaratılış gayemiz şu: KULLUK (Zariyat 56)
Dünyaya bakışımız nasıl olmalı?
«Peygamberi bir bakış» olmalı. Nasıl bakıyordu Hz. Peygamber? Şöyle: Benim dünya ile alakam ne ki ben, bir ağacın altında gölgelenen sonra da yoluna devam eden bir yolcuyum…
İşte bu yolculukta hedefimize varabilmemiz için rehbere-kılavuza ihtiyacımız var. Hedefimiz CENNET. Bu hedefe ulaşmamız için bize son kılavuz Hz. Muhammed Peygamber olarak gönderildi ve onunla beraber son vahiy Kur’an gönderildi.
O halde sorumuzu soralım. Hz Muhammed bizim neyimiz oluyor? El-Cevab: Hz. Muhammed bizim rol modelimizdir. Örnek insandır. (Ahzab 21) Müşrikler O’nun insan peygamber olmasını bir türlü kabullenemediler. Ondan iman etmeleri için uçuk şeyler talep ettiler. Ama Allah Rasulü, ”Sübhanallah! Ben sadece beşer bir peygamberim” karşılığını verdi (İsra 90-93) Bu nasıl peygamber! Yemek yiyor, çarşı pazar dolaşıyor. (Furkan 7)dediler. Beşer bir peygamberi asla kabullenemediler. Beşer üstü peygamber olsa örnek alma zorunluluğu da olmayacaktı. İnsan, meleği nasıl örnek alacak ki? Bizim cinsimizden ve bizim içimizden olmalı ki örnek alalım onun izini takip edelim. İşte Rabbimiz tam da böyle yaptı. Bize içimizden bizim gibi, insan cinsinden bir peygamber gönderdi. (Tevbe 128) O yüzden örnek alma zorunluluğumuz var. Din nasıl yaşanır bize bizzat o göstermiştir. Onun izini takip etmek zorunluluğumuz var.
Biz bugün O’nu mevlid kandillerinde, Mevlid-i Nebi haftalarında sadece anarak, kuru salavatlarla ve methiyelerle geçiştirerek örnek alma vazifemizi yerine getirmiş olamayız. Hayatımızda onun gibi olmak zorundayız. Rol modelin Hz.Muhammed ise “el-Emin” olmalısın mesela. Toplumda güven veren kişi olmalısın. Rol modelin Hz.Muhammed ise affedici olmalısın. Mekke’nin Fethi günü Mekkelileri toptan affetmesi gibi. Rol modelin Hz.Muhammed ise sözünde duran bir insan olmalısın. Asla yalan söylememelisin. Merhametli olmalısın. Vefalı olmalısın. Cömert olmalısın. Rol modelin Hz.Muhammed ise adaletli olmalısın. Hırsızlık yapan kızım Fatıma bile olsa cezasını verirdim buyurmasını hatırla.
Rol modelin Hz.Muhammed ise güzel ahlaklı olmalısın. Tıpkı O’nun gibi Kur’an ahlakıyla donanmalısın. (Kalem4) Özetle: Hz.Peygamber bizim hayalimizi süsleyen, 1400 sene önce yaşamış gelip geçmiş tarihi bir şahsiyet olmamalıdır. O, bizim için hayatın her alanında model alınacak örnek insan olmalıdır. Bu dinin nasıl hayata geçirileceğini ondan öğrenmek durumundayız. Zaten tebliğ ettiği dinin nasıl yaşanacağını 23 senelik risâlet vazifesi içinde göstermiştir.