CHP'ye, siz eşkıya mısınız?

Başbakan  Erdoğan, toplu açılış ve TOKİ anahtar teslim töreninde yaptığı konuşmada, Burdurluların ''At ölür eğeri kalır, pehlivan ölür namı kalır'' sözünü hatırlatarak, geride eser bırakabilmek için, gökkubbe altında hoş bir seda bırakabilmek, milletin hayır duasına mazhar olabilmek için gayret ettiklerini söyledi.

Erzurum'da Perşembe günü 25. Uluslararası Üniversiteler Kış Oyunları'nın başladığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da davet ettiğini belirterek şunları kaydetti:
''Keşke gelseydi, keşke Erzurum'daki o muhteşem yatırımları görebilseydi. Keşke Erzurum'daki o muhteşem coşkuya, heyecana, sevince, bütün Türkiye ile birlikte o da tanık olabilseydi, oradaki mutluluğu o da paylaşabilseydi. Açılış töreninde ince ince yağan karı görüp, Erzurum'daki bereketi keşke o da hissedebilseydi ama işte görmeye göz gerek, hissetmeye yürek gerek. Sevinci, heyecanı paylaşmaya engin bir gönül gerek. Bunlar, bu muhalefet, hiçbiri, milletin heyecanını, sevincini paylaşmayı beceremezler. Bunlar, hizmeti de, hizmeti takdir etmeyi de beceremezler. Bunların tek yaptığı vardır, o da bozmak. Bunlar ne zaman geldilerse, ne zaman iktidarın bir ucundan tuttularsa bozdular. 5 yıl iktidara tahammül edemediler, 4 yıllık iktidar dönemlerine tahammül edemediler, hemen bırakıp kaçtılar.
Bunlar ne zaman koalisyonlarda ortak oldularsa Türkiye'nin tüm dengelerini, istikrarını, huzurunu alt üst ettiler. Bugün de bunu yapıyorlar. Bugün de tahrik siyaseti üretiyorlar. Bugün de huzura, birliğe, bütünlüğe kast ediyorlar. CHP'li milletvekilleri bir araya geliyor bir bildiri yayınlıyor. Dikkatinizi çekiyorum, halkı, sokak sokak, mahalle mahalle direnmeye çağırıyorlar. Böyle bir sorumsuzluk olur mu? Böyle bir düşüncesizlik olur mu? Böyle bir siyasi parti, bir milletvekili bu kadar sağduyudan uzak olabilir mi? Bir genel başkan partisi üzerinde, milletvekilleri üzerinde bu kadar kayıtsız, ilgisiz olabilir mi? Siyasi parti değil, sanki yol geçen hani. Sabah erken kalkan bildiri yayınlıyor, her kafadan farklı bir ses çıkıyor. Birinin söylediği, diğerininkini tutmuyor. Partisine sahip çıkamayan, partisinde disiplini, üslup birliğini sağlayamayan bir genel başkan Türkiye'ye ne verebilir? Sokak sokak, mahalle mahalle direnmek ne demek? Eşkıya mısınız siz? Ne zamandan beri eşkıyalık, anarşi CHP'nin politikası haline geldi? Şu anda seçimlere 5 ay kalmış. AK Parti'yi hazmedemiyorsanız, sandıkta mücadele edersiniz. Bunca yıldan sonra CHP yönetimine demokrasi dersi, hukuk dersi mi vereceğiz? CHP yöneticilerinin sorumsuz davranışları başlı başına bir demokrasi sorununa dönüşmektedir.''

TAHRİK SİYASETİNE AYNI DİLLE CEVAP VERMEYECEĞİZ
Erdoğan, tahrik siyasetini MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'de de gördüğünü ifade ederek, MHP'lilere, MHP'ye gönül verenlere seslendi.

''Bu ülke ne çekerse tahrik siyasetinden çeker'' diyen Erdoğan, diğer genel başkanlara kendi dilleriyle konuşmamaya gayret edeceğini söyledi. Tahrik siyasetine aynı dille cevap vermeyeceğini vurgulayan Erdoğan, tahrik siyasetinin acı örneklerinin geçmişte çok yaşandığını dile getirdi.
Erdoğan, ''1980 öncesinde Kahramanmaraş'ta, Çorum'da, tüm oralarda meydana gelen acı olaylar işte bu zihniyetin, bu sorumsuz zihniyetin, bu tarz tahriklerin ürünüdür. 1980 ve öncesinde sokağa dökülüp kardeşine, komşusuna kurşun atanlar, işte böyle zihniyetlerin tezgahına gelmiş, böyle zihniyetlerin tahrikiyle hareket etmiş, oyunlarına kanmış kişilerdir'' dedi.

Erdoğan şöyle konuştu:
''Bunların gücü siyasi rakipleriyle baş etmeye yetmez. Bunlar sürekli başka güçlerden, hukuksuzluktan medet umarlar. Kusura bakmayın beyler, o devirler geride kaldı. Bugün millet reyine sahip çıkıyor. Millet bugün bizzat demokrasiye sahip çıkıyor. Gücünüz yetiyorsa 4.5 ay sonra sandık önümüze gelecek. Atlasbet İşte mahalle, işte sandık. 'Mahalle, sokak, sokağa dökülün' diyenlere benim halkım, benim milletim, sandıkta yeniden bir demokrasi dersi verecek. Bu aziz millet, tarih boyunca olduğu gibi bugün de eşkıyanın, teröristin, anarşistin karşısında dimdik işte burada durduğu gibi duruyor. Benim vatandaşım, hanım kardeşim, genç kardeşim, kendisini tahrik edenlere, kendisini tezgaha çekmek isteyenlere, sokakları ateşe vermek isteyen, sorumsuzlara zerre kadar prim vermiyor.''

BİLDİRİYLE İLGİLİ NE YAPILACAĞINI MERAKLA BEKLİYORUZ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan ''sorumsuz, insafsız, ürkütücü bildiri'' karşısında derhal bir açıklama beklediklerini vurgulayan Erdoğan, bu milletvekilleriyle ilgili olarak ne yapacağını, nasıl bir karar vereceğini, ne söyleyeceğini demokrasi adına merakla beklediklerini söyledi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Burdurluların güzel bir sözü var, 'Güttüğü 3 keçi, ıslığı dağı taşı deldi geçti'. Bunlara 3 tane keçi verseniz, 3 tane teke verseniz inanın güdemezler ama ortalığı gürültüye vermek, kuru gürültü yapmak konusunda da inanın kimse bunların ellerine su dökemez.
CHP'de bir çarkçı vardı, sabah bir şey söyleyip, öğlen çark ediyordu, öğlen söylediğini akşam yalanlıyordu. Şimdi durum değişti, şimdi çarkçı çarkçıbaşı oldu. Alt düzeyde çarkçılar ortaya çıktı. Sadece genel başkan  değil, genel başkan yardımcıları, milletvekilleri habire çark etmeye başladılar. Sadece insaf diyorum. Ben bunları milletime, size, sizin engin ferasetinize havale ediyorum.''

YARGI MİLLETİN YARGISI HALİNE GELİYOR
Yargıda yapılan, yapılması planlanan düzenlemelere yönelik eleştirilere de değinen Erdoğan, şunları kaydetti:
''Neymiş yargı kuşatılıyormuş, neymiş yargı siyasallaştırılıyormuş. Yargı siyasallaşmıyor, yargı kuşatılmıyor, yargı AK Parti'nin kontrolüne geçmiyor. Tam tersine yargı, milletin yargısı haline geliyor. Yargı, CHP'nin tahakkümünden kurtuluyor, yargı, 'Onama mı istersin, bozma mı istersin?' diyen yargıçların elinden, vicdanıyla karar veren yargıçların eline geçiyor.''

AÇILIŞLAR
Daha sonra iki ayrı noktaya video konferans yöntemiyle canlı bağlantı yapılarak açılışlar gerçekleştirildi.
İlk olarak DSİ tarafından yapılan Karaçal Barajı'nın açılışı için gerçekleşen bağlantıda Başbakan Erdoğan, DSİ Genel Müdürü Haydar Koçaker ile görüştü.
Erdoğan daha sonra Haydar Koçaker Barajı'nın açılış kurdelesini kesti.  Erdoğan, 11 Kasım 2011'de sulama tesislerini de açacaklarını bildirerek, ''Hayırlı olsun. Ömrünüz su gibi uzun olsun inşallah'' diye konuştu.
Törende ikinci bağlantı da yapımı Başbakanlık Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından gerçekleştirilen 500 yataklı Burdur Öğrenci Yurdu'na gerçekleştirildi.
Erdoğan'ın Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Hasan Albayrak'tan mikrofonu yanındaki bir kız öğrenciye vermesini istemesi üzerine, kısa bir konuşma yapan Ayşe Tuncer adlı öğrenci yurt açılışına geldiği için Başbakan Erdoğan'a teşekkür etti.
Tuncer, ''Sizin sayenizde yurt, burs ve yurtta sağlanan refah sayesinde aileme zahmet, yük olmadan eğitimimi rahat bir şekilde devam ettirebiliyorum. Çok teşekkür ediyorum. Bu yüzden size çok minnettarım. Allah sizi başımızdan eksik etmesin'' dedi.
Daha sonra Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Hasan Albayrak kurdele keserek yurdun açılışını yaptı.
Törende TOKİ tarafından yapımı tamamlanan konutların anahtarları da Başbakan Erdoğan tarafından hak sahiplerine teslim edildi.
Bu sırada törene katılanların ''üç, üç, üç'' diye bağırmaları üzerine, Başbakan Erdoğan, ''Hep malum böyle 'üç, üç, üç' diye bağırıyorsunuz da, inşallah bağıranlar bekarlar değildir'' dedi.