Karakoyunlular Federasyonu’ndan İsrail'i Kınama Mesajı

İsrail'in, masum Filistin halkına yönelik günlerdir uyguladığı saldırılar ve kara harekatını kınayan Karakoyunlular Federasyonu Genel Başkanı Engin Önkibar, yaptığı yazılı açıklamada, şunları kaydetti:
“Müslümanların siyasi ve ekonomik olarak güçsüz düşmelerini fırsat bilen İngiltere ve diğer batılı devletlerin desteğiyle şımaran Siyonistler Filistin topraklarını istila ettiler. 1948 yılında batılı emperyalistlerin himayesinde kurulan İsrail işgal devleti o tarihten itibaren Filistin topraklarında katliamlar yaparak bölgeyi eline geçirdi.
Günümüzde İslam coğrafyasının içinde bulunduğu vurdumduymazlık ve Müslümanların kendi aralarındaki çekişmeleri değerlendiren Siyonistler Kudüs’ü meşru başkentleri yapmak için harekete geçtiler.
Bu işgalin son adımı olarak ABD başkanı Trump Kudüs’ü başkent olarak tanıma kararı aldı. Ve Tel Aviv’de bulunan büyük elçiliğini Kudüs’e taşıdı. Trump’un aldığı bu karar ABD yönetiminin İslam Dünyasını dikkate almadığını ortaya koyuyor. Amerika’nın Kudüs’ü Siyonist İsrail’in başkenti olarak tanıması İslam âlemine karşı yapılmış büyük bir hakarettir. Aynı zamanda ABD’de bulunan Siyonist lobinin gücünü, İslam ülkelerinin ise güçsüzlüğünü ortaya koymaktadır.
Siyonist İsrail, Kudüs’ü başkenti olarak kabul ettirerek Filistin topraklarını tamamen ele geçirmek istiyor. Zaten Filistin’de bulunan Müslümanlara yaşam hakkı tanımayan İsrail, yıllardır Gazze’yi abluka altında tutuyor, Filistinlileri açlığa mahkûm edip, istediği zaman da bombardımana tutuyor. Yine Mescid-i Aksa’yı kapatmak için türlü oyunlar tezgâhlıyor.
Kudüs, Müslümanların kutsal şehirlerinin en önemlilerinden biridir. İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa Kudüs’te bulunmaktadır. Kudüs, tevhit peygamberlerinin şehridir. Orada Hz. İbrahim’in, Hz. Yusuf’un, Hz. Musa’nın, Hz. İsa’nın, Hz. Meryem’in silinmez izleri vardır.
Unutmamalıyız ki, Kudüs’ün Siyonistlerin esareti altında yaşaması Müslümanlar için büyük bir zillettir. Bu zilletten kurtulmak için Müslümanlar her şeyden önce kendi aralarındaki kısır çekişmeleri bir kenara bırakarak Kudüs’ün kurtuluşu için tek ses, tek yürek olup birbirleriyle kenetlenmelidir.
İslam dünyasının kaderiyle Kudüs’ün kaderi aynı istikamet üzerindedir. Filistin’in, Mescidi Aksa'nın ve Kudüs’ün esaretten kurtuluşu, esaret altındaki Doğu Türkistan, Arakan, Keşmir ve diğer zulüm altında inleyen Müslümanların kurtuluşuna vesile olacaktır İnşa’Allah. Bu sebeple Müslümanların sorumluluğu çok büyüktür. Yüklendiğimiz bu sorumluluğa yakışır bir mücadele azmi ve adanmışlığı göstermek ve uğrunda mücadele etmek üzerimize borçtur..
Etnik ve mezhepsel ayrım gözetmeden kadın-erkek, genç-yaşlı bütün Müslümanlar, Filistin ve Kudüs’ün kurtuluşunu kendisine en büyük ülkülerden biri seçmeli, nihai hedef olarak kabul etmeli ve bu uğurda çaba göstermelidir. Yeni yetişen nesillere Kudüs'ün ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü mutlaka gerçekleştirilmesi gereken bir ideal olarak aşılanmalıdır. Müslümanlar bu kutsal amaca ulaşmak için var güçleriyle çalışmalı kısa ve uzun vadeli hedefler ortaya koymalıdır.
ABD’nin Kudüs’ü başkent olarak kabul etmesine yüksek bir perdeden tepki vermek tüm İslam Ülkelerinin ortak sorumluluğudur. Unutulmamalıdır ki Kudüs, bütün Müslümanların üzerinde ittifak ettikleri ortak bir değer, ortak bir payda olmalıdır.”