Anlamlı Belge, Kütüphane Haftası'nda Geldi



Kütüphane, belli bir sisteme göre düzenlenen kitap ve benzeri materyallerin toplandığı, saklandığı, okuyucu ve araştırmacıların istifadesine sunulduğu yer. Farsçada ev manasına gelen hane ile Arapçada kitaplar manasına gelen kütüb kelimelerinin birleşmesinden meydana gelen kitaplar evi, kısaca “bedava alınıp okunduktan sonra geri iade edilen “Kitap-dergi-ansiklopedi ve benzeri yayınların bulunabileceği yerdir. Devlet eliyle kurulduğu gibi bazen de özel kurum ve kuruluşlar ile Üniversiteler ve buna bağlı Fakültelerin öğrenci, sivil ve kitapseverlere sunduğu hizmet evidir.    İlçemizde de Kütüphane var. Bu mekânda bulunan kitaplardan istifade edenlerden biride benim. Birçoğumuz yolunu ve yerini de bilmiyoruz. Ben çocukluktan beri kitap okumayı çok severim. Kitaplar âdete bana en yakın dost ve yarendir. Ne zaman canım sıkılacak olsa hemen kitaplara başvururum. Kitap denince ilk akla gelen Peygamberimize “oku” diye inen vahiydir. Yani okumak ne kadar önemlidir ki. Allah(cc) bile Peygamberine ilk kez “oku” emri vermiştir. Ve emri alan Peygamberimiz(as) hem gönderilen ayetleri hemde kâinatta cereyan eden hadiseleri okumaya başladı. Demek okumak sadece kitapla kalmıyor. Kur’andan sonra Kâinatta bir kitaptır. Onu da okuyarak sanattan sanatkâra gitmek gerekir. Elinize aldığınız bir kitap nasıl ki yazarsız başıboş değildir. İçindeki manalar tesadüfen toplanıp bir araya gelmemişse bu kâinatta aynı şekilde başıboş değildir. Tüm yazarlar işte bu kâinatta cereyan eden hadiselerle Şiir ve kitaplara dert ve sıkıntıları ile sevinç ve neşelerini döküyor. Bu girişten sonra yine okumak ve kütüphane meselesine dönelim.49 yıl olmuş Kütüphanelerin kurulduğu. Osmanlıların ilk dönemlerinde kütüphaneler cami, medrese, imaret ve tekke gibi hayır kurumlarının bünyesinde kuruldu.Osmanlılar döneminde ilk kütüphane Osman Bey zamanında İznik'te, ikincisi ise Edirne'de Lala Şahin Paşa tarafından kuruldu. Aslına bakarsanız Kütüphanenin tarihi milattan önce kazılardan anlaşıldığına göre 2400 yıllarına kadar uzanır. Bu süreden sonra ise kütüphanelere sahip çıkan birçok kavim ve devlet kütüphane kurmuştur. Kitap okuma Âdem(as) la başlar. O halde Kitap ile bağlantılı olarak Kütüphane de ta o zamanlara kadar gider. Bugünün deyimi ile Kütüphane o dönemlerde evlerin bir köşesi olarak her zaman var olmuştur. Ben çok okurum. Benim gibi tanıdığım birçok arkadaşımda okur. Okuyanların birçoğu Kütüphanelerden faydalanmaz. O yüzden Ülkemizde % 95 kütüphane üyeliği yoktur.% 88 i de kütüphaneden yararlanmıyor. Yani benim gibi çok kitap okumalarına rağmen kayıtsızdırlar. Kütüphanelerden aldığınız her kitap yetkililer tarafından kayıt altına alınır. Okunduktan sonra da iade edilir. Bu kitaplar “vakıf” gibidir. Zimmete geçirilmezler.56 yaşına merdiven dayayıp 49 yıldır kurulan Kütüphaneden “en çok kitap okuyan” ödülü almak da nasip oldu. Benim için çok önemli bir belgedir. Bu yaşama kadar birçok onurluk aldım. Ama bu çok farklı oldu. Ahir ömrümde gençlere miras olabilecek bir örneğe imza atmak elbette anlamlıdır. Aslında Kütüphane ile tanışmam yedi ay oldu. Hafta da bir kitap okudum. Roman-Tarih-ve özellikle gezi, Asya ve uzak doğunun gizemli dağ, ova, çöl ve insanlarından haberdar olmak istedim. Hayal kurup de gidemediğim ülkemin ve dünyanın özellikle Osmanlı-Türk neslimin nerelerden yola çıkıp bu yerlere sıkışıp kaldığını. Gittiği yerlere medeniyet ve asalet nasıl götürdüğünü, bunca yıllar bu yerlerde her milletten insanı nasıl bir arada tuttuğunu ve bugünle kıyasladığımda bunların ne kadar zor ve meşakkatli olduğunu severek okudum. Hemde bedava. Kaç kitap oldu. Saymak bile saymadım. Müdür alırken ve verirken not düşmüş. Sonunda yaş kategorisinde ben fazla okuyan olmuşum. Zaten ikinci de yok gibi. Çünkü benim yaşta gelip kitap alıp okuyan kaç kaçkın olur ki.”Ben okuyamam. Para yok ki kitap alayım” diyenlere kitap çok. Yeter ki oku. Her aradığın kitabı Kütüphanede bulabilirsin. Yoksa listeyi Müdüre ver bir hafta sonra eline gelsin. Kütüphane haftası nedeniyle ülke genelinde birçok etkinlikler yapılıyor. İlçemizde de yeterli olmasa da İlçe Kaymakamlığımız, Belediyemiz, Milli Eğitim müdürlüğümüz ile Kütüphane Müdürlüğü mütevazı bir kutlama yaptı. Umarım önemli bir konu olan “Kitap ve okuyucu” adına daha güzel çalışmalar yapılır. Geniş katılımlar gerçekleşir. Sonuç. Acı ama gerçek. Kitap okumuyoruz. İnsanlar boş zamanlarında ki boş zaman kavramı asla yoktur. % 23 gibi korkunç bir rakamla televizyon seyrediyor.%19 ailesi ile sohbet edip zaman geçiriyor. Bu da güzel tabi.% 17 kitap-gazete ve dergi okuyor.% 12 si de bilgi ihtiyacını İnternetten sağlıyormuş. Okuma yeri bu dünyadır. Bu âlemden başka okunacak başka bir âlem yoktur. Fırsat varken okuyun. Yorulunca dinlenmek için kitap okuyun. Bakın nasılda yorgunluğunuz geçecektir. Okumaya zaman mı var? Demeyin. Bir gün musalla taşına geldiğimizde biz okuyan değil. Bize bakıp ibretle okumadan ders alanlar olacaktır.