EKİM-ŞİİR

Bir eylül sarısında yitirdim bakışlarımı, En derin uykularımın uyanışıdır ekim. Yaz eriyip giderken o durdurur kışlarımı. Baba göğsü gibi güvenli, anne kucağı kadar sıcak; Eylül bir kaçıştır bende, ekim şefkâtli bir ocak.   Ekim babamdır,  dökülen sarı yaprakları onun saçlarına eş. Bazen bütün masumluğuyla kucağıma sığınan küçük bir kardeş. Anne derim kimi zaman ona,  sığınırken koynuna. Kimi zaman memlekettir,  buram buram berekettir. Kimi zaman gözlerimden içime akan sevgili, Kimi zaman aşk gibi sevda gibi kalbimin dili…   Kızıl akşamlarında İstanbul sokakları, İşten dönen babamın yorgun şakakları. Üsküdar’da kızıl mavi gurubu hayallerimin perdesi, Denize düştü sanırım annemin gölgesi. Evimdeki sonsuz kahkahalar,  mavi dalgalarında çın çın! Şefkat kokardı evim bu dalgalar neden hırçın? İçimdeki hasretin fırtınası mıdır bu kopan, Yoksa vuslata açılan kapıların sesi mi? Rüzgâr mıdır yüzüme üfleyen,  atalarımın nefesi mi?   Ah ekim, olma sonbahara mahkûm Sen her mevsim bana gel! Ne güneş ne deniz ne kar ne kum, Olmasın sana engel. Ah ekim sakın bekleme zamanı, Sen her mevsim bana gel!